Öykü

Soldan Sağa

Soldan Sağa

16 Mar 2024

Soldan Sağa

Sızlanır gibi ince ince kaşındığında ikna olurdum çarkın başında yarım saati doldurduğumuza. Teneffüse çıkmış çocuk telaşıyla mutfağa varır; çayımızı, gazetemizi alıp uzanırdık divana. Çay ılıyana kadar sayfaları kurcalar, çengel bulmacaya gelince rahatlardık. Zaman içinde durum değiştirme, soldan sağa yedi harf:

 Devinim

Yasemin cevaplar, ben yazardım. Kendimi bildim bileli böyleydi bu. O düşünce insanıydı, ben eylem. Geceyle gündüz kadar farklıydık, farkındaydık. Değilmişiz gibi davranırdık. Yasemin nasıl sakinse ben öyle haylazdım. Beni ilk kez polisten koruduğunda on dört, askerlikten kurtardığında yirmi bir yaşımdaydım. O ne kadar cömertse ben o kadar korkaktım, günün birinde beni yük sayacağından korkardım. Resimdeki ünlü, yukarıdan aşağıya on iki harf:

Suna Pekuysal

Her güzelin bir kusuru bulunur derler, Yasemin’in kusuru çirkin olmasıydı. Özellikle soğuk kış günlerinde iyiden iyiye büzüşür, küçülür, biçimsiz bir çamur topuna dönüşürdü. Daha çocuk yaşta çömlekçi ustasının yanına çırak girmem bundandı. Nasıl ki yaratan çamurdan yarattıysa insanı, ben de öyle şekillendirecektim tüm hatlarını. Gülünce kızaran al yanaklar, kızınca çatılan hilal kaşlar yoğuracaktım. Maksadım iyi bir kardeş olabilmekti, olamadım. Ne zaman bu niyetle çömlek çarkının başına otursam nefesim kesilir, elim bir türlü Yasemin’e gitmezdi, yapamazdım. Çıraklıktan kalfalığa, kalfalıktan ustalığa, konu kardeşine gelince yılların çömlekçisi Erkan Usta’nın basireti bağlanırdı. İş göremez, düşünemez duruma gelmek, soldan sağa altı harf:

 Ambale

Bu makus talihi kırmanın farklı yolları vardı elbet. Doktordan aktara, hatta hacı hoca taifesine kadar az kapı aşındırmadık. Yine de kiminle konuşsak aynı yadırgayan bakışla, beylik nasihatlerle karşılaştık. Yasemin için gittiğimiz hâlde beni muayene ediyor, nihai çarenin karnımda büyüyen bu biçimsiz çamuru aldırmak olduğunu söylüyorlardı. Gülüp geçiyorduk bunlara, ömrümüzün tek bir anında bile ayrı kalmadığımızı ve kalamayacağımızı biliyorduk. Birlikte doğduysak birlikte ölecektik, şüphemiz yoktu. İkiz gebeliklerde görülen nadir bir anomali, yukarıdan aşağıya on bir harf:

 Fetus in Fetu

Kolay değildi tabii karnı burnunda bir ihtiyar olmak, belli bir yaştan sonra gebelik bile tehlikeliyken bunun da riskleri vardı. Kaldı ki yaşımız da kemale ermişti. Sık sık belimiz, boynumuz tutuluyor, en ufak aksilikte tansiyonumuz yükseliyordu. Neyse ki huyumuzun aksine hastalıklarımız benzeşiyor, bir ilaç aldık mı ikimize de iyi geliyordu. Alışmıştık bunlara, işin meşakkatli yanı nöbetleşe yaşamak zorunda olmamızdı. Uzanmak beni, yarım saati aşan oturumlar Yasemin’i yoruyordu. Dizlerim ve göğsüm arasında sıkışıp kalıyor, rahat hareket edemiyordu, biliyordum. Sızlayan boynumu çevirip göz ucuyla önce saate sonra sehpadaki çaya bakındım, soğumuş olmalıydı. Ne yeniden çay koymaya mecalim ne de Yasemin’in keyfini bozmaya niyetim vardı. Ben de gözümü cevapsız kalan sorulara kaydırdım. Tarihte bilinen ilk maktul, soldan sağa:

 Habil

 Burak Çakır